30 Ekim 2013 Çarşamba

Hemşirelik Farmakoloji Sınav Soruları

Şimdi sizlere hemşirelik bölümünde işlenen farmakoloji dersi sınavında çıkabilecek soruları paylaşmak istiyorum. Farmakoloji sorularının cevaplarını kendiniz araştırırak bulma yoluna gitmeniz sizler için daha iyi olacaktır. Böylece bu şekilde daha başarılı olabilirsiniz.



Farmakoloji kitabında geçen "histamin ve antihistaminikler" bölümünü işlediyseniz eğer özellikle bu konudan ağırlıklı çıkabilecek temel sorular üzerinde duracağız.

Şimdi daha fazla vakit geçirmeden, farmakoloji sorularını ekliyorum:

1-Otokoid nedir ? Özelliklerini söyleyiniz.

2- Histaminden başka bildiğiniz otokoidleri söyleyiniz.

3- Histaminin vücutta oluşturduğu etkiler nelerdir ?

4- Histamin ilaç olarak kullanımı nasıldır ?

5- H1 reseptörleri blokörü ne demektir ?

6- Beş tane klasik antihistaminik ilaçın adını söyleyiniz.

7- Taşıt tutmasında kullanılan antihistaminiklere iki örnek veriniz.

8- H1 reseptörleri blokörlerinin genel yan etkileri nelerdir ?

9- H1 reseptörleri blokörlerinin endikasyonları nelerdir ? Kısaca açıklayınız.

10- H1 reseptörleri blokörleri niçin taşıt kullanma esnasında kullanılmaz ?

11- H2 reseptörleri blokörlerinden iki ilaç ismi söyleyiniz.

Hemşirelik farmakoloji sınav soruları üzerine 11 adet soru paylaştım. Bunlara çalışarak başarınıza başarı katabilirsiniz. Daha sonraki konularımızda hemşirelik bölümü farmakoloji vize ve final sorularına yer vereceğiz.

Sınavda başarılar...

29 Ekim 2013 Salı

Farmakoloji Dersi Nedir ?

Sağlık meslek liseleri ve tıp fakülteleri eğitim sistemindeki derslerden biri olan farmakoloji, sağlıkçı adaylarının ilaçlar hakkında tüm ayrıntılı bilgiler edinmesi amacıyla konulmuştur. Genel olarak ilaç bilimi diyebileceğimiz farmakoloji dersi: ilaçların hangi durumlarda kullanıldıkları (endikasyonları), hangi durumlarda kullanılmadıkları (komplikasyonları) yani sakıncalı durumları ve ilaçların nasıl etki ettiklerini inceler ve araştırması ile ilgilenir.



Tıp ve sağlık ile iç içe olan farmakoloji bilimi sayesinde bir çok hastalığın tedavisinde daha çok bilgi ve tecrübeye sahip oluyoruz. Farmakoloji dersi, sağlık meslek liselerinde 10. sınıf yani lise 2de karşılaştığımız bir ders. Acil tıp teknisyenliği, sağlık memurluğu, hemşirelik ve laborantlık gibi bir çok sağlık meslek lisesi bölümlerinde işlenen bu ders genel olarak tıbbi terimler ve ilaç isimleri geçtiği sebebiyle öğrenciler tarafından çok zor bir ders olduğu ifade edilmektedir. Ancak genel yapı ve ilaçların işleyişini çözdükten sonra oldukça basitleşen bu ders oldukça bilgi vericidir.



Hayrettin BARBAROS'un yazdığı Farmakoloji kitabını genel olarak incelediğimizde; karşımıza 10 ünite ile çıkmaktadır.  Farmakoloji konuları ise sırasıyla şu şekildedir;

1- Bir Bilim Olarak Farmakoloji
2- Otonom Sinir Sistemi İlaçları
3- Santral Sinir Sistemi İlaçları
4- Kardiyovasküler Sistem İlaçları
5- Solunum Sistemi İlaçları
6- Üriner Sistem İlaçları
7- Sindirim Sistem İlaçları
8- Histamin ve Antihistaminikler
9- Kemoterapötik İlaçların Sınıflandırılması
10- Endokrin Fonksiyonları Etkileyen İlaçlar

Gut Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Ürik asit, protein metabolizmasının son ürünü olan pürinin yıkılması sonucu meydana gelir. Gut, ürik asit metabolizmasının bozulmasına bağlı gelişen hiperürisemi ve akut artrit nöbetleri ile seyreden kronik bir metabolizma hastalığıdır. Akut gut artriti tablosunda, ürik asit kristallerinin eklemlerde çökmesiyle, ürik asit kristalleri lökositler tarafından fagositoza uğrar. Fagositoz sonucu lökositlerin lizozomları parçalanır ve ortama inflamatuar maddeler salıverilir. Daha sonra oluşan bir dizi gelişmeden sonra eklem içi dokusunda ürik asit kristalleri çöker ve o bölgede inflamasyon meydana gelir.



Ürik asit kristallerinin böbreklerde ve eklemlerde çökmesiyle,  zamanla eklemlerde ortaya çıkan gut artiti ve tofus adı verilen ürat birikintileri, şiddetli ağrılara sebep olur. Ayrıca böbreklerde ve idrar yollarında biriken ürat kristalleri de taş oluşumuna sebep olur. Diğer insanlara göre çok fazla olmak üzere taş oluşumu riski ile karşı karşıyadır.

Gut tedavisinde, ürikozürik ilaçlar denilen ürik asitin itrahını hızlandırmak amacıyla, ürik asit oluşumunu inhibe etme ve akut gtu ağrısını dindirme amacıyla olmak üzere üç grup ilaç kullanılır. Bunlar sırasıyla şu şekildedir;

a)      Probenesid
b)      Sülfinpirazon
c)      Kolşisin
d)     Diğer ilaçlar


Nöromüsküler Bloke Edici İlaçlar

Motor sinirlerin miyelin kılıfsız sinir uçlarının çizgili kas hücre zarı ile oluşturduğu ve birbirlerine tam temas etmeyen çukurumsu, kavşaksı yapıya nöromüsküler kavşak denir. Fizyoloji bilgilerinden hatırlanacağı gibi nöromüsküler kavşakta konumuzla ilgili olarak bir dizi olay meydana gelir. Uç kısmı yassılaşmış biçimde olan motor sinirin uyarılmasıyla, sinir uçlarında veziküller içinde bulunan asetilkolin salgılanır. Asetilkolin, nikotinik reseptörler aracılığı ile motor sinirden aldığı uyarıyı (impuls) kas lifine iletir. İmpulsu alan kas lifi kasılır.



İşte, nöromüsküler bloke edici ilaçlar, nöromüsküler kavşakta, kas liflerinin kasılmasını sağlayan sinir uyarılarını engelleyerek etkilerini gösterirler. İşte, bu sinir uyarılarının engellenmesine nöromüsküler blog adı verilir. Nöromüsküler bloğun gerçekleşmesiyle impuls çizgili kasa iletilemez ve o kas kasılamaz, yani gevşetç Nöromüsküler blog yapma amacıyla kullanılan ilaçlara da nöromüsküler bloke edici ilaçlar adı verilir. Bu grup ilaçların analjezik etkileri yoktur ve gelişen reversibl çizgili kas felci esnasında bilinci açıktır.


Bu grup ilaçlar SSS’ne giremezler ve hepsi de İ.V. yolla kullanılırlar. Çizgiki kaslarda geçici felç oluşturarak cerrahi operasyonlarda cerrahın gevşek zeminde daha kolay çalışmasına imkan verir. Ayrıca, ciddi yan etkileri (apne) dolayısıyla bu grupta bulunan ilaçlar, deneyimli hekimler tarafından ve gerekli oksijen ile diğer suni solunumla ilgili cihazlarının bulunduğu donanımlı ortamlarda uygulanmalıdır.

Antiasit İlaçlar

Lokal etkili olan bu grup ilaçlar, mide mukozası tarafından salgılanan asidi, nötrolize ederek mide suyunun asiditesini azatırlar. Benzetme yapmak gerekirse, kıyafetleri tutuşup yanan bir kişinin üzerine su dökülüp yangını söndürmek gibi... Fazla asit ile yanan mide suyuna anti-asid madde ilave edilerek midede ki asidlik azaltılır.

Anti asitler yemeklerden önce aç karnına alınırlar. Anti asidik ilaçlar, dijital, kinidin, demir, tetrasiklin, izoniasid ve antikolinerjik ilaçlara absorbsiyonunu azaltır.




Aç iken mide suyunun Ph'sı yaklaşık 1 civarındadır. Bu grup ilaçlarla bir olan ph, 3 - 5 seviyesinde çıkartılması hedeflenir. Mide suyunun asitidesi 6'nın üzerine çıkarılırsa pepsin salgılanması inhibe olur ve sindirim fonksiyonlarının bozulmasıyla birlikte başka olumsuzluklarda ortaya çıkar. Ayrıca mide suyunun asitliği 5'in üzerine çıktığında, anti asit ilaç mideyi terkettikten sonra ortaya çıkan, rebaunt asit salınması ile mide asitliği tekrar artar.

İyi bir anti-asit ilaç kısa süre içinde mide suyundaki asitliği nötrolize edebilmeli, fakat absorbsiyonu sistemin dolaşıma karışıp yan etki göstermemelidir. Aksi halde midenin boşalmasıyla birlikte anti asit ilaç mideyi terk edeceği için etkinliği azalır. Genel olarak sıvı olan preperatlar diğerlerine oranla daha hızlı anti asit etki gösterir.

Sağlık Meslek Lisesi Farmakoloji Dersi Sınav Soruları

Sağlık meslek liselerinde özellikle lise ikinci sınıfta işlenen "farmakoloji" dersi için yapılan sınavda çıkabilmesi yüksek sınav soruları aşağıdaki gibidir. Özellikle ilaçların endikasyonları yani hangi durumlarda kullanıldığı, kontrendike olduğu durumlar (kullanılmaması gereken durumlar)'a çok çalışmalısınız. Şimdi farmakoloji dersi sınav soruları'nda muhtemel çıkabilecek soruları sırasıyla belirtelim:

1- Farmakoloji nedir ?
2- Kemoterapötik ilaç ne demektir?
3- Bakterisid etkiyi tarif ediniz ?
4- Antibakteriyel sepktrum ne demektir ?
5- Süper enfeksiyon ne demektir ?
6- Geniş spektrumlu antibakteriyel ilaçlar nelerdir ?
7- Penisilinaz ne demektir ?
8- Sefalosporinler spektrumu nasıldır ?
9- Aminoglikozid antibiyotikler nelerdir ?
10- Metronidazolun endikasyonları nelerdir ?
11- Tetraksiklinin septrumu ve yan etkileri nelerdir ?
12- Streptomisinin endikasyonları nelerdir ?
13- Amfenikoller grubu antibiyotiklerin adları ve yan etkileri nelerdir ?
14- Sülfonomidler niçin bol su ile alınmalıdır ?
15- Kıl kurdu (oksiyur) tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır ?
16- Tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçlara iki örnek veriniz.
17- Sestodlara (tenya) etkili ilaç nelerdir ?
18- Amantadin hangi endikasyonda kullanılır ?




Soruların cevaplarını yayınlamadık sebebi ise; cevaplarını kendininiz araştırırarak bulmanız. Böylece sınava daha çok çalışmış olacaksınız.

Başta farmakoloji dersi sınavında olmak üzere tüm hayatta başarılar dileriz...

Kanser İlaçları Hakkında Bilgi

Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlara denir. Kanser, hücrelerin kontrolsüz olarak aşırı şekilde çoğalması ile karakterize öldürücü bir hastalıktır. Tüm kanser tiplerinin ortak özelliği, hücre döngüsü kontrol mekanizmalarının ortadan kalmasıdır. Çoğalan hücrelerin çeşidine göre oluşturduğu organa göre vb. çok çeşitli kanser tipleri vardır.

Kemoterapinin temel ilkesi, vücut hücrelerine zarar vermeden bakteri, virüs veya bir başka canlı patojen ajanı seçici olarak yok etmek olduğu halde kanser tedavisinde bu ilkeden çok taviz verilir.



Malesef seçici olarak kanser hücrelerinin tarif eden bir ilaç henüz bulunamamıştır. Hücre çoğalmasına engel olmalarından dolayı stostatik ilaçlarda denilen anti-oplastik ilaçlar, esas olarak hızlı olarak çoğalan hücrelere etki ederler. Fakat, vücudumuzda hızlı çoğalan normal hücreleri de diğer hücreleri de kanser hücreleri gibi tahrip ederek, hayati tehlikeye sebep olabilecek düzeyde toksik etkilere neden olurlar. Çünkü malign hücrelerle normal vücut hücreleri birbirine çok benzer. Dolayısıyla habist hücreleri ile beraber vücut hücreleri de tahrip olur. Anti neoplastik ilaçların tedavi edici değerleri düşük olduğu için başarı şansı görünmüyorsa kullanılması doğru olmaz. Ayrıca tümör hücresinde, ilaçları rezistans gelişmesi, hastanın genel vücut direnci ve immünite durumu tedavi başarısını etkileyen faktörlerdir.

Antioplastik ilaçların çoğunluğu teratojendir. Yaşama tehdit edecek düzeyde toksik etkileri sebep olabilirler. Bu nedenle antineoplastik ilaçlar ancak deneyimli personel tarafından uygulanmalıdır. Ayrıca, tedavi de uygulanan dozlar çok karmaşıktır ve dozun ayarlanmasında özel uzmanlık bilgisi gerektirir.